بسم الله الرحمنِ الرحيم

VEFA ve DOSTLUĞUN GEREKTİRDİKLERİ

  • “Kur’an sadece Kur’an’la anlaşılır.” Buna uymayanla çok işimiz olmaz.
  • Kimse Kur’an’ı kendi yorumuna bulaştıramaz.
  • Kur’an her şeyin rehberi olduğu gibi aklımızın da rehberidir; aklını Kur’an’dan daha değerli görenle işimiz olmaz.
  • Kur’an, Yüce Allah katından gelme bir belgedir kimse onun aslına müdahale edemez; edenle işimiz olmaz.
  • Kur’an’ın lisanını bilmeden mealler üzerinden “öğreti” öğrenilmez; mealleri Kur’an yerine koyanla işimiz olmaz.
  • Mümin olmak için sarf, nahiv bilmek şart değil, “sadakat” şarttır.
  • Kimse kimseyi kul edinemez; edinenle işimiz olmaz.
  • Kimse Kur’an üzerinden maddi-manevi rant elde edemez; edenle işimiz olmaz.
  • Bilmeyen bilmediğini öğrenir; sallayanla işimiz olmaz.
  • İnsanlar birbirleriyle yazılı sözleşme yapmasalar bile doğal olarak insan olmanın gereğine göre birbirlerine davranırlar; davranmayanla işimiz olmaz.
  • Kimse kimsenin kurtarıcısı değildir; kurtarıcı kesilenle işimiz olmaz.
  • Kimse birine “Kur’an öğretiyor” diye onu töhmet altına sokamaz; sokanla işimiz olmaz.
  • Öğreti dokunulmazdır; öğretiye dokunanla, alay edenle, küçümseyenle, yetersiz görenle işimiz olmaz.
  • Ramazan Demir asla kimsenin kurtarıcılığına soyunmamıştır, ağzından buna dair tek kelime çıkmamıştır; çıkarsa Ramazan Demir’le de işimiz olmaz.
  • Yüce Allah’ın emirleri bir mümin için seçeneklerden bir seçenek değil, asla bırakmayacağı ilkelerdir; bilmeyerek bırakana elimizden ne gelirse yardım ederiz de bilerek bırakanla işimiz olmaz.
  • Bilen bildiğini sadece Allah rızasını gözeterek anlatacak; Allah rızasından başka bir şeyi gözetenle işimiz olmaz.
  • Bilmeyen sadece Allah rızası için öğrenecek; başka amaçlarla öğrenenle işimiz olmaz.
  • Öğretiye ihanet etmediği müddetçe öğretenin öğrettikleri üzerine VEFA hakkı vardır; gözetmeyenle işimiz olmaz.
  • Ramazan Demir kendisine teveccüh edenleri suiistimal ediyorsa ve insanlar da buna müsaade ediyorsa “bu insanlıkla” işimiz olmaz.

Bunlar Ramazan Demir’in kurallarıdır; bu kuralları “Ramazan Demir’in ilahlığı” olarak gören varsa ONUNLA DA İŞİMİZ OLMAZ.

İş, Ramazan Demir’i yerden yere vurmaya gelince buna “özgürlük” diyen ama sevdiği, vefa borcu hissettiği için Ramazan Demir’i savunanlara “İLAH edindiniz” diyenle de işimiz olmaz.

Bana vurmaya gelince herkesin yumruğu havada, ama beni savunmaya gelince ‘ilahlık’, öyle mi?

Anama, avradıma, namusuma, şerefime saldırılınca buna ‘fikir’; bunlara karşı savunma yapanlara ‘Ramazan Demir’i ilah edinmek’, öyle mi?

Tekrar tekrar söylüyorum; hiçbir Allah kulundan VEFA gözetmek dışında bir beklentim olmadı, olmayacak…

Şimdi, bunlara “ilahlık” diyen varsa buyursun gitsin.

“Ramazan Demir; bizden VEFA da bekleme kardeşim, bizim sana vefa borcumuz yok.” diyen varsa göstermesin vefasını, alsın başına çalsın. Vefa beklentim muhtaç olduğumdan değil, “müminlik”, mümin değilse bile “insanlık” bunu gerektirdiğinden; kimsenin vefasına da teveccühüne de ihtiyacım yok.

 

Kusursuzluk sadece Âlemlerin Rabbi Allah’ın olabileceği bir şeydir.

الحمد لله رب العلمين

Önerilen İçerikler