بسم الله الرحمنِ الرحيم
ŞÛRÂ 21 ve 13. AYET MEALLERİ
Şûrâ 42/21
اَمْ لَهُمْ شُرَكٰٓؤُ۬ا شَرَعُوا لَهُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا لَمْ يَأْذَنْ بِهِ اللّٰهُۜ وَلَوْلَا كَلِمَةُ الْفَصْلِ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْۜ وَاِنَّالظَّالِم۪ينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
Em lehum şurakâu şera’û lehum mine-ddîni mâ lem ye/żen bihi(A)llâh(u) velevlâ kelimetu-lfasli lekudiye beynehum ve-inne-zzâlimîne lehum ‘ażâbun elîm(un)
- YOKSA, ONLAR İÇİN ALLAH BUNA DAİR İZİN VERMEDİĞİ HALDE BU DİNDEN ONLAR İÇİN KURALLAR BELİRLEYEN ORTAKLAR MI VAR?
- YOKSA, ALLAH BUNA DAİR BİR İZİN VERMEMİŞKEN, BU DİNDEN ONLAR İÇİN KURALLAR KOYAN ORTAK(lık iddiasında bulunan)LAR, ONLARINKİ MİDİR?
- YOKSA, ALLAH BUNA DAİR BİR İZİN VERMEMİŞKEN, BU DİNDEN ONLAR İÇİN KURALLAR KOYARAK ORTAKLIK İDDİASINDA BULUNANLAR, ONLARINKİ MİDİR?
Şûrâ 42/13
شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا وَصّٰى بِه۪ نُوحًا وَالَّذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِه۪ٓ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى وَع۪يسٰٓى اَنْ اَق۪يمُوا الدّ۪ينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا ف۪يهِۜ كَبُرَ عَلَى الْمُشْرِك۪ينَ مَا تَدْعُوهُمْ اِلَيْهِۜ اَللّٰهُ يَجْتَب۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يُن۪يبُ
şera’a lekum mine-ddîni mâ vassâ bihi nûhan velleżî evhaynâ ileyke vemâ vassaynâ bihi ibrâhîme ve mûsâ ve ’îsâ en ekîmû-ddîne velâ teteferrakû fîh(i) kebura ‘alâ-lmuşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(i) (A)llâhu yectebî ileyhi men yeşâu veyehdî ileyhi men yunîb(u)
ALLAH, BU DİNDEN
DAİMA BU DİNİ UYGULAYIN VE ONDAN DOLAYI AYRILIP PARÇALANMAYIN DİYE:
ONA KARŞI SEÇME HAKKI OLMADAN NUH’A ŞART KOŞTUKLARINI,
BİZİM SANA VAHYETTİKLERİMİZİ,
İBRAHİM’E, MUSA’YA VE İSA’YA ONA KARŞI SEÇME HAKKI OLMADAN BİZİM ŞART KOŞTUKLARIMIZI
SİZİN İÇİN DE KANUN OLARAK BELİRLEDİ.
Sadece bu ayetler bile Yüce Allah’ın gönderdiği dinin sadece bir tane olduğunu, her zaman aynı dinin, aynı kuralların, aynı ilkelerin bildirildiğini, onun dilinin ve kurallarının asla değişmediğini ve değişmeyeceğini ispatlamaya yeterlidir. Bu ayetler dururken dinler arası veya dinin kendi içinde NESH, TEBDİL ve TAĞYİR olduğunu savunmak, dahası bunu dini anlamın temel metotlarından biri haline getirmek savrulmanın ne kadar yüksek boyutlarda olduğunu anlamaya yeterlidir.
Kusursuzluk sadece Âlemlerin Rabbi Allah’ın olabileceği bir şeydir.
الحمد لله رب العلمين