LOKMAN 31. ÂYET MEÂLİ
Lokman 31/31
اَلَمْ تَرَ اَنَّ الْفُلْكَ تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِنِعْمَتِ اللّٰهِ لِيُرِيَكُمْ مِنْ اٰيَاتِه۪ۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ
Elem tera enne-lfulke tecrî fî-lbahri bini’meti(A)llâhi liyuriyekum min âyâtih(i)(s) inne fî żâlike leâyâtin likulli sabbârin şekûr(in)
Süleymaniye Vakfı Meâli – Gemilerin denizde Allah’ın verdiği imkânla akıp gittiğini görmedin mi? Bunu, ayetlerinden bir kısmını size göstermek için yapar. Her durumda sabreden / duruşunu bozmayan ve daima şükreden / görevlerini yerine getiren herkes için bunda (daha nice) ayetler/göstergeler vardır.
Bayraktar Bayraklı Meâli – Size kudretinin delillerinden bir kısmını göstermek için gemilerin denizde Allah’ın lütfuyla seyrettiğini görmedin mi? Bunda, sabreden ve şükreden herkes için dersler vardır.
Edip Yüksel Meâli – Size bazı ayetlerini göstermek için, ALLAH’ın lütfuyla gemilerin denizde akıp gittiğini görmez misin? Her sabreden ve şükreden için bunda dersler vardır.
Erhan Aktaş Meâli – Allah’ın nimeti ile denizde yüzen gemileri görmüyor musunuz? Allah, bununla size ayetlerinden göstermektedir. Kuşkusuz bunda sabreden ve şükredenler için dersler vardır.
Mehmet Okuyan Meâli – Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah’ın nimetiyle geminin denizde yüzdüğünü görmüyor musun? Şüphesiz ki bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için dersler vardır.
LOKMAN 31/31
اَلَمْ تَرَ اَنَّ الْفُلْكَ تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِنِعْمَتِ اللّٰهِ لِيُرِيَكُمْ مِنْ اٰيَاتِه۪ۜ اِنَّف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ
Elem tera enne-lfulke tecrî fî-lbahri bini’meti(A)llâhi liyuriyekum min âyâtih(i)(s) inne fî żâlike leâyâtin likulli sabbârin şekûr(in)
RAMAZAN DEMİR MEÂLİ:
GEMİLERİN, ALLAH’IN NİMETLERİ SAYESİNDE DENİZDE AKIP GİTMESİNİN O’NUN ÂYETLERİNDEN OLDUĞUNU SİZE GÖSTERMEK İÇİN OLDUĞUNU ANLAMADIN MI? HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ AÇIKLAMASI YAPILMIŞ (gemilerin kendisi sebebiyle akıp gittiği Allah’ın nimetleri) ÇOK SABREDEN (sabretmeyi karakter edinen) VE ÇOK ŞÜKREDEN (nimetin karşılığını vermeyi karakter edinen) HER BİR KİŞİ İÇİN ELBETTEKİ ÂYETLERDİR.
Son cümlenin meâli şu şekilde de olabilir:
اِنَّف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُور (inne fî żâlike leâyâtin likulli sabbârin şekûr(in))
ŞÜPHE YOK Kİ BU BİLDİRİLENLER KENDİSİNE VERİLENİN HAKKINI VEREREK (şekur) SONUNA KADAR DİRENEN (sabbar) HER BİR KİŞİ İÇİN TARTIŞMA GÖTÜRMEZ ÂYETLERDİR.
Vesselâm.