بسم الله الرحمنِ الرحيم
METOT/YÖNTEM ELEŞTİRİSİ
Anlama çabasının konusu ister somut varlıklar isterse de soyut anlamlar olsun anlamak istenen şeye karşı bir metot tayin etmek anlaşılmak istenen şeyi “nesneleştirir” çünkü ‘metot’ dediğimiz şey anlama çabasını belli kalıplara ve belli şablonlara mecbur bırakır. Bu da nesneleşen şeyin belirlenen kalıplara ve şablonlara mahkûm olmasını beraberinde getirir çünkü hem anlama çabası hem de metot bir araya gelince ortaya çıkan şey “nesneye hakim olmak” olacaktır.
‘Metot’ dediğimiz şey, üzerinde metodun uygulanacağı şeyi bir ‘FORM’a sokarak anlamlı hale getirmektir.
Metot için belirlenecek her bir sabite (usul/asıl), anlaşılmak istenen şeyin o sabiteye göre şekil almasına yol açacaktır.
Hele anlaşılmak istenen yani üzerinde metodun uygulanacağı şey bir metin ise durumun daha da katı bir şekilcilikle sonuçlanması çok daha kolay hâle gelecektir.
Bu durumda metin okurun değil, okur metnin yönlendiricisi ve şekillendiricisi olacaktır.
Herhangi bir metni belirlenen bir metoda göre anlamaya çalışmak masum bir davranış değildir.
Metot, anlama çabasının çıkması muhtemel bütün kusurlarını okura değil yazara yükler.
Biz her zaman ve her yerde Kur’an’ı anlama usulümüzün (metodumuzun) “KUR’AN’I KUR’AN İLE ANLAMA YÖNTEMİ (METODU/USÛLÜ)” olduğunu söylemekteyiz. Ne kadar çekici gözükürse gözüksün nihayetinde bu bizim belirlediğimiz bir usuldür.
“Kurucusu ve ilkelerinin belirleyicisi kendimizin olduğu bir usulü KUR’AN’A UYGULAMAK NE KADAR DOĞRUDUR?”
Bu soruyu duvara astım.
Kusursuzluk sadece Âlemlerin Rabbi Allah’ın olabileceği bir şeydir.
الحمد لله رب العلمين