بسم الله الرحمنِ الرحيم
ALLAH’A KUL OLMAK
Hakikatin görülmesini engelleyen en büyük şey, hakikatle birlikte ‘doğru-yanlış’ demeden devasa bir bilgi seli oluşturmaktır. O selin içinde bocalayan insan, hakikate tutunsa bile tutunduğu şeyin hakikat olduğunu bilemez, bilse bile değerini anlayamaz, anlasa bile o değeri hayatına geçiremez.
Kur’an, her şeyi önüne katıp sürükleyen insani bilgi selinin önündeki ilahi bir baraj gibidir. O baraj azgın bilgi selini zapt ederek insan türünü bilgi selinin önünde bir çöpe dönüşmekten korur. Bu barajın koruması alında olmayan her insan, insan türünün oluşturduğu azgın bilgi selinin önünde oradan oraya sürüklenir.
Kur’an ile yetinmeyen her insan bilmelidir ki asla güvenli olmayacak. Azgın bilgi selinin önünde o kayadan bu kayaya çarpa çarpa kendini helak edecektir.
Kur’an ile yetinen her insan bilmelidir ki Kur’an, insanı her bilgiye değil, BİR BİLGİYE, Bir’in bilgisine götüren kılavuzdur.
Kur’an bilmekle âlim olacağını zanneden her insan bilmelidir ki Kur’an, ÂLİM yetiştiren bir okul değil, KULLARA KUL OLDUĞUNU ÖĞRETEN BİR OKULDUR.
Kur’an asla âlim olmak için okunmaz ve öğrenilmez. Kur’an sadece ve sadece Yüce Allah’ın razı olacağı bir kul olmak için okunur ve öğrenilir.
Yüce Allah’a kulluğu, bilginin ağırlığı ile tartmaya kalkan her insan bilmelidir ki tarttığı şey sadece kendisinin cehaletidir.
Kur’an’ı öğrenmek için çabalayan her insan bilsin ki eğer öğrendikleri onda kulluğunu artırmıyorsa, Allah’ına olan güvenini sarsılmaz bir şekilde sağlamlaştırmıyorsa bu kişi sadece “kitap yüklü merkep” gibidir.
Kur’an asla ve asla bilmenin nesnesi değil, kulların, muttakilerin, iyilerin, mertlerin, insan olmak, insan kalmak isteyenlerin REHBERİDİR.
Kur’an başka şeyi değil, sadece ve sadece KUL OLMAYI ÖĞRETİR.
Kul olmayla yetinmeyip kendisine başka payeler kazanmak -mesela insanları kurtarmak gibi- için Kur’an öğrenmeye kalkışan biri bilsin ki dünyanın tamamının kurtulmasına vesile olsa bile kendisini kurtaramayacaktır.
Şimdi bunları dedik ya bu dediklerimizden “Kur’an her şeyi kapsayan bir kitap değil, sadece tek bir şeyi kapsayan kitaptır.” gibi bir sonuç çıktığı zannedilmesin. Hayır, kesinlikle hayır. Kur’an her şeyi kapsayan bir kitaptır ama varlığın içindeki her şeyin değeri ancak ve ancak Allah’a halis bir kul olmak içindir. İnsan için bunun üstünde bir değer yoktur.
Allah’a kul olmayı ıskalayan kişi iblis kadar bilgili olsa, mele-i a’lâ ile karşılıklı konuşsa bile kâr etmez çünkü Allah’a halis bir kul olmak iğne deliği gibi dar bir düzlem değil, kâinattan daha büyük bir düzlemdir.
Allah’a kul olmak küçücük, daracık, ufku olmayan, zindan gibi bir şey değildir. Allah’a kul olmak her zindanın üstünde sonsuzluk ile buluşmak demektir. Sonsuz olanla buluşan hiç daracık, minnacık bir alanda olmuş olur mu?
(İnsan için Allah’a kul olmanın üstünde bir bilgi yoktur. Her bilgi bu bilgiden küçüktür.)
Kusursuzluk sadece Âlemlerin Rabbi Allah’ın olabileceği bir şeydir.
الحمد لله رب العلمين
